Endeksin yükselişini sınırlayan temel kesim ise bankacılık endeksi oldu. Haftaya yükselişle başlayan bankacılık endeksi haftanın geri kalanında satışlarla devam etti. Hafta sonuna doğru istikrara kavuşan bankacılık endeksi, performansıyla önümüzdeki hafta Borsa İstanbul’un yönünü belirlemeye aday görünüyor. Düşüşte enflasyon muhasebesine dayalı haber akışları etkili oldu. Önümüzdeki hafta bankacılık endeksinin tepki hareketine katılması BIST 100 endeksinde yeni bir yükselişe yol açabilir. Bankacılık dışında dalgalanmalar olsa da geçen hafta diğer birçok endeksin de yükseliş eğilimini doğruladığını söyleyebiliriz.
BIST 100 endeksi, ekim ayında başlayan düşüş eğilimini geçen hafta başındaki açılışla kırdı ve hafta boyunca bu seviyenin üzerinde kapanarak olumlu bir görünüm yarattı. Endeksin kısa vadede 7.800 seviyesinin üzerinde kalmasını olumlu bulsak da 8.080 üst seviyesinin aşılması yukarı yönlü hareketin hızlanmasına neden olabilir.
Bu nedenle hafta boyunca izleyeceğimiz en önemli seviye bu olacak. Şirketlerin üçüncü çeyrek sonuçları geride kaldı. Açıklanan sonuçlara baktığımızda genel anlamda verimli bir dönem geçtiğini söylemek mümkün. Birçok şirket olumlu beklentilerinden daha güçlü mali sonuçlar açıklarken, BIST 100’ün fiyat kâr oranı, Borsa İstanbul’daki düşüş ve açıklanan kârların etkisiyle Ekim ayında ulaştığı 8,5 seviyesinden 6,5 civarına geriledi. Düşen çarpanların yanı sıra son haftalarda CDS primlerinde de önemli bir düşüş görüyoruz.
Bu da Borsa İstanbul’un potansiyelini artıran bir durum. BIST 100’de son yıllarda 2008 krizi ve bu yılki seçim öncesi dönemde kısa vadeli düşüş eğilimiyle 6,5 civarındaki fiyat/kazanç oranı ihlal edilmişti. Mevcut durumda BIST 100’ün bu çarpan seviyelerinin altında kalıcı bir hareket yapma ihtimalini bir kez daha düşük görüyoruz. Başka bir deyişle Borsa İstanbul’da yukarı yönlü potansiyelin daha yüksek olduğunu düşünüyoruz.
